Tom ve Mary benzer gömlekler satın aldılar. - Tom and Mary bought matching shirts. Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan match olmak anlamı aptallıktır. The Red Sox having lost the opener and won the second game proceeded into the rubber match against the Yankees.
Online Psikolog Chat Ücretsiz
It was not his matchless talent that exalted Koufax beyond his greatest contemporaries so much as it was his knowledge that character was not connected to talent. Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people. İngilizce, dünyada en yaygın dil olarak kabul ediliyor. Bu sebeple İngilizceden diğer dillere geçiş yapan kelimelerin sayısı da her geçen gün artıyor.
Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu. - The police found a truck matching that description. John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti. - John represented his class match olmak anlamı in the swimming match.
Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at match olmak anlamı matching people. Mary ve Alice uygun kıyafetler giydi. - Mary and Alice wore matching outfits.
At Yarışı Oyna 2
He struck a match and lit his match olmak anlamı cigarette. They found out about his color-blindness when he couldn't match socks properly. Halılar perdeler için iyi bir eşleşmedir. - The rugs are a good match for the curtains.
Beşiktaş Başakşehir Ziraat Türkiye Kupası Hangi Kanalda
Karşılaşmayı penaltılarda kaybetmen daima hayal kırıklığına match olmak anlamı uğratıyor. Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum. Televizyonda boks maçı gördüm. - I saw the boxing match on television. Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
O, benim için iyi bir eştir. - He is a good match for me. 20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği.
Pürsu Kimin
Kız kardeşler uygun elbiseler giyiyordu. - The sisters wore matching dresses. In this comedy, a matchmaker has a matchless match olmak anlamı daughter. Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi. - The astonishing blow finished the match.
Seni yarışta Yoshida'ya karşı match olmak anlamı eşleştirmeyi düşünüyorum. Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people. Tom'un kibritlerle oynamayacak kadar aklı var. - Tom knows better than to play with matches.
Ortak Eşdizimliler
match kelimesinin Türkçe match olmak anlamı karşılığı “kibrit” ya da “maç” olarak tanımlanıyor. Ancak “match olmak” ifadesi, bu kelimenin anlamını değiştirir.
Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor. - The cushions on the sofa don't match those on the armchairs. match olmak anlamı Yorumunuz başarılı bir şekilde gönderilmiştir. Editörlerimizin onayının ardından yayınlanacaktır!. Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır. - This soccer match is full of energetic and splendid competition.
Tom bir ateşi kibritsiz olarak nasıl başlatacağını bilen tek kişiydi. - Tom was the only one who knew how to start a fire without matches.
Vaal Güney Afrika Horse Racing
Mary mini etekle uyumlu pembe bir bluz giyiyordu. - Mary was wearing a pink blouse with matching miniskirt. Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması match olmak anlamı izleyen iki genç erkek gördüm. İngilizce cümle değiştirildi. Bu çevirinin hala eşleştiğinden emin olun. It started raining on their picnic and they had to move the whole shooting match inside.
Biz onun benzerini asla match olmak anlamı görmeyeceğiz. - We shall never see her match. He made it to matchpoint three times and still lost, but you can't come much closer than that.
My local team are playing in a match against their arch-rivals today. Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var. - Tom and Mary got matching tattoos. Onun giysileri yaşına uymadı. - His clothes didn't match his age.
Türkçe Nasıl Söylenir